Yolun başındayım ve bir yerlere gitmeye niyetleniyorum… Neresi olduğunun önemi yok desem de gideceğim yerin ruhuma iyi gelmesini istediğimi fark ediyorum. Yol boyunca gördüğüm her şey ya eskiyi hatırlatacak ya da çok yeni olacak. Kim bilir ruhumun gelişiminde katkısı olacak kimlerle, nelerle karşılaşacağım? Neden yola çıkar insan sorusunun en sevdiğim cevabı “dönüşmek için”. Kaçmak, değişmek, terk etmek yerine varmak için yola çıkmak.
Dünyanın neresinde olursa olsun insanlar kelimenin tam anlamıyla konuşmak gerekirse ruhsal bir seyahatte. Düşünsenize ilk 20li yıllara kadar yaşadıklarımız, tepkilerimiz ve algılarımız. Yaş kırk olunca 20li yaşların tepki, algı ve davranışları yerini başka bir sete bırakıyor.
Yol dönüştürür. Kafanı koltuğa yasladığında, eğer direksiyonda değilsen, seni bir yere götürecek kaptan, kaptanı bir yere götürecek olan diğer büyük kaptan. Bırakırsın, seni yola çıkaran her neyse ya cevabını çoktan bulmuşsundur o nedenle yoldasındır. Ya da cevab yolun bir yerinde gelir seni bulur.
Yolda olduğumu fark ettiğimde
Gece gündüze elini verir
Önümden kayan giden her şeyin aksine
Geride benden iz gelir
Yürürken adımlar eşliğinde sakin
Gölgem bedenime denk gelir
Kaybolmak isterken sislerin içinde
Bıraktığım gözyaşı yağmura denk gelir
Keşke yorgun olsam, vararak hafiflerim
Elim kalbimde bekler, unutulanı dinlerim
Bilirim, arkamda kalan ne yol ne mesafe
Sadece senden, benden bin tane
Yola çıkan yol bulur kendine
Yürünen yol değil ki senin içinde
Defalarca geçtiğim bu yerde
Ayaklar bende ama yön nerede?