Yalnızlık yorgun aklımdan gitmiyor
Yara vurgun yemiş, kabuk tutmuyor
Acımı süpürmek isterim de dışarıya
Ama kim delicesine duvar örüyor?
Bir mektup yazsam iz bırakan yıldıza
Bir ses versem kapıda adımı sorana
Bir ulaşsam of of, denize akan yaşlara
Bir türkü söylesem yanmaya doğan şu tomurcuğa
Sabahın kıyısındayım koynumda yıldız
Tenimde ürpermiş rüzgar, bedenimde ay
Başımda bir ürkek güvercin, gözünde tan
Parmağımda kalem boynu bükük kalan
Gecelerin sebebini bilmiyorum
Fidandım devrildim, umursamıyorum
Fırtınaydım duruldum, koşamıyorum
Diz çöksem de artık çocuk gibi ağlayamıyorum
Yalnızlığı nerden bileceksiniz.
Söyleyeyim, o bir martının çığlığında
Yeri bilinmez mezar taşını aramayan
Acımasız, çekip giden ayaklarda
Yalnızlık, kendine bak beni düşünme
Sana da damlar sonunda sonbahar
Ekim de yan yana geçse de acılar
Kasımpatıları elbet çiçek açar!